28 Şubat 2011

WILLIAM GLASSER


(1925-....)

“If everyone could learn that what is right for me does not make it right for anyone else, the world would be a much happier place.”



Öğretme, hedefin saptanması ve bunun davranış biçiminde ifade edilmesiyle başlar. Öğrencinin öğrenme sürecine girebilmesi için gerekli olan ön koşul davranışlara sahip olması zorunludur. Giriş davranışları yeni öğrenmelerin başlangıç noktalarıdır. Bunları sağlamadan öğretme işine başlamak oldukça güç olduğu için öğretmenin öğrencide bunları önceden saptaması gerekir. Yöntem seçimi ve ortam düzenleme büyük ölçüde hedeflerle ilgidir. Değerlendirme işlemi son aşamadır ve hedefe ne kadar ulaşıldığını anlamak için kullanılır. Bu işlemin sonucunda öğrenmede eksiklikler kalmışsa tamamlanır, yanlışlıklar düzeltilir, öğrenciye başarısı hakkında bilgi verilir, öğrenmenin istenilen düzeyde olmamasının sebeplerinin hangi öğelerle ilişkili olduğu araştırılır. Eğer öğrenme istenilen düzeyde ise yeni hedeflere geçilir.
Glasser' e göre; öğrenme düzenleme, basitleştirme ve yapılaştırmayı gerektirir. Öğrenme işinin düzenlemesini en iyi sınıftaki öğretmen yapar. Bu açıdan öğretim işinin değerlendirilmesinde yalnız ürünün değil, öğrenmenin hangi koşullar altında oluştuğunun da dikkate alınması gerekir. Davranışçı ve bilimsel yaklaşımın bir sentezidir. Öğrenmeyi, öğrencinin ön öğrenmeleri, öğrenme-öğretme etkinlikleri ve değerlendirme süreçleri etkiler. Bunun için öğrenme ortamında hedefler, giriş davranışları, öğrenme-öğretme etkinlikleri ve değerlendirme basamakları bulunmalıdır.


Kaynak: Akpınar, B.(2010).Eğitim Programları ve Öğretim. Elazığ: DATA Yayınları 




 



İş Analizi

R.Miller


R. Miller; Bir işin yapılmasındaki tüm işlemlerin adım adım aşamalı olarak belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
İş veya görev analizleri mesleki eğitim programlarının tasarlanması ve geliştirilmesinde temel kaynak teşkil etmektedir.
İş analizi işi öğretebilecek temel unsurlara ayrıştırmaktır. Ferde öğretim yoluyla kazandırılabilecek temel davranışları gösterir.Belirlenen bu temel davranışların işin gereklerine uygun olması mesleki eğitimin etkinliğini son derece arttırmaktadır.
İş (görev) analizi;
İşin hakkıyla yapılması için gereken nitelikleri kapsayan dirik ölçütler takımı şeklinde tanımlanabilir. İş analizi bir işin istenen nitelikte yapılması için gereken ideal nitelikleri kapsar ve üç aşamada yapılır.
1. İşin ana bölümünün belirlenmesidir.
2. Ana bölüm kapsamını oluşturan işlerin belirlenmesidir.
3. İşin yapılmasındaki işlemlerin sıralanmasıdır.  
 
Kaynak: http://www.pegem.net/akademi/3-9453-A-Research-on-the-Technics-of-Job-Analysis.aspx 

1970 ve Sonrasında Öğretim Tasarımı

1960 ile 1970 arasında yöntem olarak görüldüğü ortaya çıkmaktadır.
Reiser’a göre, 1963’de yapılan tanımlamada, öğretim teknolojileri için “araç” vurgusu yerine kullanılan “tasarım ve öğrenme” vurgusu önemli bir kilometre taşıdır.
1970’lerde öğretim teknolojisi araç ve yöntem bileşenleri vurgulanarak
tanımlanmıştır.
1977’den 1990’a kadar, öğretim teknolojilerinin davranışçı ekol dışında çeşitli öğrenme kuramlarından ve bilgisayar teknolojilerinin gelişiminden etkilendiğini görüyoruz. Alandaki en popüler tanım ise 1994’de
yapılmıştır. Eğitimsel İletişim ve Teknoloji Derneği’nin (AECT) tanımına göre öğretim teknolojisi, süreç ve kaynakların, tasarım, geliştirme,
uygulama ve değerlendirilme aşamalarında öğrenme
için kullanılmasının teori ve pratiğidir.
1970
Akım: Terminolojide değişim.
Öğretim Tasarımı: Farklı öğretim tasarım modelleri.
Katkıda Bulunanlar: Dick & Carey, Eğitimsel İletişim ve Teknoloji Derneği.
Katkılar: Görsel-İşitsel öğretim terimi yerine, eğitim teknolojisi ve öğretim teknolojisi terimleri kullanıldı.
Bilgisayar Destekli Öğretim (CAI) sistemlerinin gelişimi sağlandı.
Ek Notlar: Bu sahada çalışan bireyler öğretici medya ve bilgisayar destekli öğretimin (CAI) eğitim uygulamalarında asgari etkisi olduğu hususunda hemfikirdiler. A.B.D. silahlı kuvvetleri öğretim tasarım modellerini benimsedi.
1980
Akım: Bilgisayarlar.
Öğretim Tasarımı: İşte ve endüstride öğretim
tasarım süreci. Kavramsal (bilişsel) psikoloji
ilkelerine ilgi (merak) .
Katkıda Bulunanlar: Clark, Schramm, Kozma.
Katkılar: Medya ile ilgili karşılaştırma çalışmaları yapıldı. Performans Teknolojisi hareketi gündeme geldi. İs performansı, is ürünlerinin öğretim tasarımı üzerine etkisi arttı.
Ek Notlar: Bilgisayarlara ilgi vardı; ancak, bilgisayarların öğretim üzerine etkisi asgariydi. Öğretmenler, eğitimde bilgisayarların kullanımının çok az ya da hiç faydası olmadığı görüşündeydiler.
1995
Akım: İnternet.
Öğretim Tasarımı: Performans teknolojisi hareketi, bilgi yönetimi, yapılandırmacı öğrenme kuramı (constructivism) ve hızlı prototiplendirmenin öğretim tasarımı üzerinde büyüketkisi vardır.
Katkıda Bulunanlar: Carr, Dean, Dick.
Katkılar: İnternet daha geniş bir alanda kullanıldı. Uzaktan (yaygın) eğitim popülerleşti.
Ek Notlar: Bilgisayarlara kolay erişim, düşük maliyetli öğretim sunma metodu, arttırılmış etkileşim ve bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler, bu yeni medyanın temel özellikleridir



27 Şubat 2011


Robert Mills Gagné




(1916-2002)

Amerikan eğitim psikoloğu



Conditions of Learning(Öğretim Koşulları/Durumları)(1965) kitabıyla bilinir. Bu kitap bilgiyi işleme modelinin, yetişkin bireylere çeşitli uyarıcılar sunulduğunda meydana gelen zihinsel olayları temel almıştır. Gagne, öğrenme durumları ile ilişki kuran ve tarif eden öğretim durumları diye adlandırdığı dokuz adımlık bir süreci ortaya çıkarmıştır. 



Öğretim Durumları

1. Dikkat çekme: Öğretimin hedefler doğrultusunda gerçekleşmesi için, öncelikle öğrencinin dikkatinin öğretilecek materyale çekilmesi gerekir. Öğretmen bu amaçla birçok görsel (resim, film, tablo, harita vb. ) ve sözel (fıkra, günlük yaşantıdan seçilecek bir örnek vb.) uyarıcıdan yararlanabilir.

2. Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar etme: Öğretime başlamadan önce öğrenciye ne öğreneceğini duyurmak, onun öğrenmeye hazırlanmasını sağlar ve seçici algısını yönlendirir. Dersin başında ne öğreneceğini ya da kendisinden ne beklendiğini bilen öğrenci, ders sırasında verilen uyarıcılardan hangilerinin önemli olduğunu daha kolay kavrar, öğretmenin sunduğu uyarıcılardan önemli olanlarını seçerek, kısa ve uzun süreli belleğine kodlar.

Öğrencileri hedeften haberdar etme, öğrencilerin merak duygularını uyandırarak güdülenmelerine ve dikkatlerini uyarıcı materyal üzerinde toplamalarına da yardımcı olabilir.

3. Ön bilgilerin hatırlatılması: Bilgiyi işleme kuramında görüldüğü gibi, kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun süreli belleğe anlamlı bir biçimde kodlana-bilmesi için ön bilgilerle ilişkilendirilmesi gerekir. Bu nedenle yeni bir bilgi sunulmadan önce, öğrencinin bu bilgiyle ilişkili ön bilgisinin hatırlatılması gerekir. Böylece öğrenci, yeni gelen bilgiyi uzun süreli belleğine anlamlı ve örgütlü bir biçimde kodlayabilir. Öğrenme daha hızlı ve kolay gerçekleşir.

4. Uyarıcı materyalin sunulması: Öğrenci yukarıda açıklanan işlemlerle öğrenmeye hazırlandıktan sonra, öğretilmek istenilen davranışlarla ilgili uyarıcılar öğretim ortamına sunulur. Sunuş sırasında çeşitli öğretim yöntem, teknik ve materyallerinden yararlanılabilir. Öğrenci sunulan uyarıcıları, seçerek, örgütleyerek, ön bilgileriyle karşılaştırarak, uzun süreli belleğine kodlamaya çalışır.

5. Öğrenciye yol gösterme: Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış davranışlar kazanmaması ve başarılı olmalarının sağlanması için onlara rehberlik edilmesi gerekir. Bu amaçla, öğrenciye neyi nereden çalışacağı, öğrenme sırasında nelere dikkat etmesi gerektiği, anlamlı kodlama yapabilmesi için yeni bilgilerin hangi ön öğrenmelerle birleştirileceği konularında ipuçları verilmelidir

6. Davranışı ortaya çıkarma: Her yeni davranış öğretildikten sonra, öğrencilerin bu davranışı ne derece kazandıklarının yoklanması gerekir. Davranışı ortaya çıkarma yazılı ve sözel sorularla gerçekleştirilebilir. Öğrencilerde kazandırılmak istenilen davranış gözlenmezse, öğretim ortamı zenginleştirilmeli, öğrenciye yeni ipuçları verilmelidir.

7. Dönüt - Düzeltme verme: Öğrenci gösterdiği davranışın doğruluğu hakkında bilgi almak ister. Öğrenci gösterdiği davranışın doğru olduğunu bilirse, davranışı pekişir ve öğrenmeye karşı güdüsü artar. Öğrencinin gösterdiği davranış yanlışsa, bir daha aynı hatayı tekrarlamaması ve yanlış öğrenmeye neden olunmaması için hatanın düzeltilmesi gerekir.

8.Performansı değerlendirme: Öğrencilerin konu ile ilgili bilgilerini değerlendirmek.   

9. Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferin sağlanması: Yeni öğrenilen bilgilerin kalıcı olması ve kolay hatırlanabilmesi için, bilgilerin uzun süreli bellekte iyi bir biçimde örgütlenmesi ve belli aralıklarla tekrar edilmesi gerekir.

26 Şubat 2011

BENJAMIN BLOOM


(1913-1999) 


Bloom 1956 yılında "Eğitsel Hedeflerin Taksonomisi" çalışmasını açıklamıştır.  Bilişsel alanın 6 aşaması geçtiğimiz kırkyıl boyunca öğretimde öğrencilerin üst düzey becerilerini geliştirmek ve teşvik etmek için kullanılmıştır. Bloom Taksonomisi öğrencilerin bilişsel yeteneklerinin sınıflandırılmasında en önemli ölçüttür.
Taksonominin sıralanışı basitten karmaşığa doğrudur:





Bilgi: Tanıma,belleme ve hatırlamayla ilgilidir. Birey bu basamakta bilgiye kendisinden bir şey eklemez, hatırlayarak ezberden tekrarlar.Bu basamakta birey gördüğü bir olguyu hatırlayabilir, tanıyabilir, sonucunda ismini söyleyebilir.
Kavrama: Bu basamakta kişi bilgiyi özümser. Hatırlanan bir bilgiyi yorumlar, açıklar ve başka bir şekle dönüştürebilir. Bu basamağın üç göstergesi vardır: Yorumlama, çevirme ve ötelemedir. 
Yorumlama: Bilgiyi kendi cümleleriyle açıklama ve bundan anlam/sonuç çıkarmadır.
Çevirme: Belli bir formda sunulan bir bilgiyi farklı bir şekle dönüştürmektir.
Öteleme: Bilgiye dayalı gelecek durumları kestirebilmedir. Örneğin; kesikli çizgileri tamamlamak.
Uygulama: Bilginin kullanılması ve uygulanmasıyla ilgilidir.Bireyin önceki bilgilerine bakarak yeni bir sorunu çözmesidir. Bilginin yeni durumlara zihinsel transferidir. Fikir, bilgi, prensip ve bilgileri özel veya yeni bir duruma uygulamadır.
Analiz:  Bir bütünün onu oluşturan ögelerden hareket edilerek çözülmesi durumudur. Bireyin bir bütünü ve bunu oluşturan ögeler arasındaki ilişkiyi anlamasıdır. 
Sentez: Bir bütünü oluşturan ögeleri, daha önceden denenmemiş şekilde belli ilişki ve kurallara göre birleştirip, yeni, orijinal bir bütünlük, ürün meydana getirebilme özelliğidir.Bu basamakta buluş, yaratıcılık, icat gibi davranışlar söz konusudur.
Not: Sentez ve kavrama basamakları karıştırılmamalıdır.Kavrama da büyük ölçüde mevcut durumu anlama ve bundan yola çıkma mevcuttur. Sentez ise özgünlük ve yaratıcılığa dayalıdır ve mevcut durumu genişletmek için kullanılır.
Değerlendirme: Eleştirme, durum değerlendirmesidir.Bir bilgiyi, değeri uygun kriterler kullanarak sorgulama yeteneğidir. Değerlendirme yapılırken objektif olarak, iç ve dış ölçütler bakımından tutarlı bir şekilde yargıya varılmalıdır.  


Kaynakça: Akpınar,B.(2010)Eğitim Progamları ve Öğretim.Elazığ:Data Yayınları 

25 Şubat 2011


Burrhus Frederic SKINNER


(1904-1990)


Amerikan ruh bilimci, yazar, mucit, sosyal reform savunucusu ve şair.


"Eğitim, öğrenip unuttuklarımızdan geri kalanlardır."

Edimsel Koşullanma
Ödüle götüren ya da cezadan kurtaran bir davranışın yapılmasını öğrenmektir. Önemli olan tekrarlar sonucu tepki hızı ve o davranışın yapılma sıklığının artması, hata sayısının azalmasıdır. Bu da pekiştirmeyle mümkündür. Pekiştirme her zaman cezadan daha olumlu sonuçlar verdirir.

Programlı Öğretim
Davranışçı psikolojiye dayalı bir ders biçimidir.
Bireyselleştirilmiş ve teknolojiye bağlı bir kendi kendine öğrenme yöntemidir.
Bilginin özel parçalara veya temel öğelere ayrılarak belirli bir sıraya göre düzenlenip bireysel esasa göre öğrenilebileceği varsayılmıştır.
Bu yaklaşım, herhangi bir bilgi veya davranışın analiz edilmesine, eğer bu davranış öğretilebilir ise otomatikleştirilmesine dayalı bir öğretim teknolojisidir.
Programlı öğretimde üç temel öğe vardır; Program, araç ve öğrencidir.

Doğrusal Programlı Öğretim Sistemi

Temel şartı pekiştirmedir ve temeli edimsel koşullanma ilkelerine dayanır.

Küçük Adımlar İlkesi: Öğrenilecek konu veya ünite küçük parçalara ayrılıp, bunlardan biri öğrenildikten sonra diğer adıma geçmektir.

Öğrenmeye Etkin Katılım(Açık Tepki): Öğrenme işi öğrenci tarafından yapılmalı ve yeni konular karşısındaki tepkisini açıkça belirtmelidir.

Anında Dönüt: Öğrenci bir sonraki soruya geçmeden önce bulunduğu sorunun cevabının doğruluğu hakkında anında bilgiye sahip olmalı, dönüt almalıdır.

Kendi Hızında İlerleme: Öğrenci kendi hızıyla ilerlemeli ve bir adımı bitirdikten sonra diğerine geçmelidir.

Doğru Cevaplar İlkesi: Öğrencinin büyük oranda doğru cevaplar verebileceği şekilde düzenlemeler yapılmalıdır.

Programlı Öğretimin Yararları

  1.  Programlı öğretim materyalleri öğrenci için öğrenmeyi zevkli hale getirir.
  2.  Öğrenme bakımından geleneksel yöntemlere göre ekonomi sağlar.
  3.  Bireysel farklılıkları dikkate alır ve öğrenciye kendi hızında ilerleme fırsatı sağlar.
  4.  Öğrencinin öğrenme süresi içerisinde dikkatli ve etkili olmasını sağlar.
  5.  Öğrenciye anlaşılmayan konuları istediği kadar tekrarlama şansı verir.
  6.  Öğrenciye anında pekiştirici, düzeltici bilgiler sağlar.
  7.  Öğretmeni rutinlerinden kurtarır, rehberlik etmesi için zaman kalır. 
  8.  Öğretmeni olmayan alanlara da eğitim götürür.
  9.  Okul içinde ve dışında kullanılabilir.

Sınırlılıkları

  1.  Bütün disiplinlerin programlanması zordur.
  2.  Adım adım konuyu parçalamak öğrencinin senteze gitmesini zorlaştırabilir.
  3.  Öğrenmeyi mekanikleştirme riski vardır.
  4.  Materyallerin hazırlanması uzun zaman alır ve maliyetlidir.

Skinner’a göre tepki (edim) doğal olarak meydana gelmiyorsa biçimlendirme yoluyla oluşturulabilir. Öğretmenin görevi, davranışları biçimlendirmektir. Davranışı biçimlendirebilmek ise hedeflerden haberdar olmayı ve hedefe ulaşmak için uygun teknikleri bilmeyi gerektirir. Örneğin, sınıfta söz almaktan çekinen çocuğun önce, konuşma eğilimleri pekiştirilir, daha sonra söz alma isteği pekiştirilir, daha sonra kısa süreli konuşmaları, daha sonra da söz alarak yaptığı bütünlük taşıyan konuşmaları pekiştirilebilir. Böylece, kademeli yaklaşma yoluyla belirlenen hedefe ulaşılmış olur.

Kaynakça: Akpınar, B.(2010).Eğitim Programları ve Öğretim. Elazığ: Data Yayınları