25 Nisan 2011

Dunn ve Dunn’ın Öğrenme Stili Kuramının Özellikleri



 Dunn, çeşitli öğrencilerin öğrenme çıktılarını ve öğrenmeye ilişkin tercihlerini gözleyerek, bu farklılıkların yetenekten daha çok diğer etkenlerin bir sonucu olduğuna inandı. Gözlemleri sonucunda, öğrenme farklılıklarını gösteren yaklaşık olarak otuz iki alan tanımladı. Bunları duyusal, fiziksel, çevresel ve sosyal değişkenler olmak üzere dört büyük grupta toplayarak, bu değişkenlerin de kendi içlerinde alt değişkenlerini tanımladı. Daha sonraki aşamada, öğrenme grupları içerisinde ve çevresel değişkenleri de içine alan etkenlerin tanımlanmasıyla sonuçlar yeniden tanımlandı. Hem biyolojik hem de gelişimsel etkenler çıkartıldı. Biyolojik tercihleri içerenler ses, ışık, ısı, oturma düzeni, örneğe bakarak yapmada güçlülük, bir şeyler atıştırma, günün belirgin zamanlarında çalışma ve hareketlilik; gelişimsel açıdan içerenler de sosyal tercihler olan güdüleme, sorumluluk ve yapıdır (Jonassen ve Grabowski, 1993: 267).

 Dunn, bu etkenleri bireyin durumunu ortaya çıkaracak biçimde bir anket (LSI-earning Style Inventory) geliştirdi. Dunn, bu anketin amacının, bireyin öğrenme stillerinin altında yatan psikolojik etkenleri, değer sistemlerini ve tutumlarının niteliğini belirlemek ya da öğrencilerin tercihlerinin neden varolduğunu araştırmak olmadığını belirtmiştir (Dunn, Dunn, & Price, 1989b’den aktaran Jonassen ve Grabowski, 1993: 267).

 Dunn ve Dunn, öğrenme stili tanımlamamıştır. Bunun yerine, öğrenme biçimlerine etki eden etkenleri öğrenme stili etkenleri olarak tanımlamıştır. Bunlar: çevresel etkenler, duyusal etkenler, sosyolojik etkenler, fiziksel etkenler ile genel faktörlerdir (Jonassen ve Grabowski, 1993: 269-271).

 Dunn ve Dunn’ın Öğrenme Stili Etkenleri
 Çevresel Etkenler
 Işık, ısı, dekorasyon, müzik ve gürültü, şeklinde tanımlanmıştır.

 Duyusal Etkenler
 Güdüleme ve yapının niteliği şeklinde tanımlanmıştır.

 Sosyolojik Etkenler
 Bireysel ya da eşli çalışma, uzman kılavuz denetiminde çalışma, yalnız çalışma, biçimindedir.

 Fiziksel Etkenler
 Ders yapma zamanı, hareketlilik, bir şeyler yeme ihtiyacı duyma, işitsel, görsel, dokunma duyularına hitap etme, vb. olarak tanımlanmıştır.

 Genel Etkenler
 Kavramların düşük ya da yüksek düzeyde olması, öğretmenlerin kullandığı öğretme yöntemleri, kültürel ve diğer etkenler şeklinde tanımlanmıştır.

 Dunn ve Dunn buradan hareket ederek öğrenme stilini eğitimde verimliliği sağlamak amacıyla öğretimsel çevreyi düzenleme bazında tanımlamıştır. Aşağıda bu özellikler verilmiştir.

 Öğrenme Stiline Etki Eden Özellikler
 Ses Düzeyi
 1. Sesi tercih eden öğrenciler için kulaklıklarına yumuşak ve barok türü müzik verme,
 2. Sesi tercih edenler için konuşma alanları sağlama,
 3. Sessizliği tercih edenler için ayrı ve oldukça sessiz birimler sağlama,

 Işık
 1. Işığa gereksinim duyanlara lamba ya da onları pencere kenarına oturmalarını sağlama,
 2. Az ışığı tercih edenler için doğrudan değil, dolaylı biçimde ya da ışığın şiddetini azaltma,
 3. Az ışığı tercih edenler için ışığı dağıtıcı araçları kullanma,

 Isı
 1. Isıyı tercih edenler için, kazak giymesine, odanın ortasına oturmasına, sıcaklığı artırmasını sağlama,
 2. Serin havayı tercih edenler için, vantilatör ya da klima sağlama,

 Düzenleme
 1. Doğru biçimde oturma gereksinimi hissedenler için, tablası olan çelik ya da plastik veyahut ağaç sandalyeler sağlama,
 2. Rahat oturma biçimini gereksinim duyanlar için, yumuşak sandalyeler ya da koltuklar veyahut halı üzerinde oturmalarını sağlama,

 Güdüleme
 1. Üst derecede güdülenmiş öğrenciler için, bireylerin kendilerinin tanımladığı hedefler, kendilerince tanımlanan öğrenme ve değerlendirme stratejileri ya da zıt paket öğrenme etkinliklerini kullanma,
 2. Güdülenmemiş öğrenciler için, küçük etkinlikler verme, sıkça denetim yapma, bireye kısa zamanlı dönemlerde güdülemeyi ve çalışmasını sürdürmesini sağlayıcı etkilerde bulunma, orta düzeyde bireysel hedef geliştirmesini destekleme, bunun yanında gelişim sürecini izleme ve kayıt altına alma ve sık biçimde dönüt verme,

 Sebatlılık
 1. Zıt öğrenme etkinlikleri sağlama, uzun dönemli değerlendirme, az sayıda denetleme, görev tamamladığında övgüyü kullanma,
 2. Kısa dönemli sebata sahip olanlar için değerlendirmeleri sıkça yapma,

 Sorumluluk
 1. Kendisini sorumluluk anlamında üt derecede sahip olduğunu hissedenlere yönelik olarak kendi hedeflerini belirlemede ve kendisinden istenilen davranışlarını yerine getirmedeki durumlarını destekleme,
 2. Başardığı işlere yönelik olarak kısa dönemli denetimler yapma, becerdiği her bir iş için övgüyü kullanma,

 Yapı
 1. Bireyleri yapı, zaman açısından serbest bırakma,
 2. Aşamalı öğrenme yapısını böyle bir öğrenme biçimine sahip olanlar için kullanma,
 3. Üst derecede yapılandırmayı tercih edenler için, hedefleri açık hale getirilmesi ve programlandırılmış çalışmaların ve aşamalandırılmış etkinlikleri programlayarak örnekleri sunma,

 Öğrenme Grupları
 1. Yalnız çalışmayı sevmeyenler için, bireysel değerlendirme ve bireysel seçebilecekleri tercihleri yaratma,
 2. Eşli çalışmayı sevenler için eşli çalışma ortamı yaratma,

 Yardım Tercih Etme
 1. Çalışma esnasında uzman ya da geri bildirim verebilecek yapı ve ortamları sağlama,
 2. Bunun dışında hiçbir kimseye ya da programlandırılmış her hangi bir düzenlemeye ihtiyaç duymayanlar için ortamlar yaratma,

 Değişik Biçimlerde Öğrenme
 1. Değişik öğrenme içimlerine sahip olanlar için ortamlar yaratma,
 2. Bunun dışında, değişik öğrenme biçimlerine sahip olmayanlar için rutin-sıradan ve yapılandırılmış etkinlikleri yapılandırma,

 Sese Bağlılık Durumu
 1. Kayıtları, görüntüleri, tartışmaları, sunumları, radyo ve ağızdan-sözlü biçimde yapılan yönerge ve açıklamaları kullanma, bunun yanında, görsel, dokunmaya ve harekete yönelik olan uygulamaları destekleme,

 Resimleme
 1. Resimleri, filmleri izleme, grafiklerle destekleme, yansılarla, bilgisayarla çizimlerle, kitaplarla dergilerle ve programlanmış öğrenme aşamalarıyla destekleme ve sesli, dokunma ve hareketle destekleme,

 Dokunma
 1. Hareket edilebilir, dokunabilir, olan kaynakları ve özelikle üç boyutlu ve yönlendirilebilir araçları kullanma, bunun yanında, ses ve dokunma ile hareketi destekleme,

 Kinesthetic (Devinduyumsal)
 1. Ses, görüntü ve dokunmayı sağlama yoluyla güçlendirici yürümeyi; yer oyunlarını, eylemeyi, etkinliği, ziyaret etmeyi ve hedefleri sürdürmeyi, planlamada etkin davranmayı ve gerçek fırsatlar yaratmada etkinlikleri sağlama,

 Alma
 1. Çalışma sırasında bir şeyler içme ya da yeme ihtiyacı duyanlara olanak sağlama,
 2. Ya da bunun dışında kalanlara böyle bir ortam sağlamama,

 Sabah ya da Akşam Çalışma
 1. Akşam çalışanlar için ödevleri akşama yapılacak çalışmalar verme,
 2. Ya da bunun tam tersi yani sabah yapılacak çalışmaları verme,
 3. Bu çalışmaları öğleye doğru ya da öğleden sonraları yapacak biçimde ödevlendirme,

 Hareketlilik
 1. Hareketlilik isteyen öğrenciler için ortam ve fırsat verme ya da tam tersi olanlar için belirli bir yerde oturmalarına izin verme,

 Ailesi Tarafından Ödüllendirme-Güdülenme
 1. Ailesi tarafından güdülenmesine fırsat verebilecek ödevler verme ve ailesine sıklıkla öğrenciyle birlikte çalışabilecekleri ödevler verme,
 2. Ya da böyle durumda olmayanlara, ailesi tarafından ödüllendirmeyi gerektirmeyen ödevleri verme,

 Öğretmenin Güdülemesi
 1. Öğretmenin güdülemesini gerektiren durumlar yaratma ve küçük ya da bireysel anlamda doğrudan güdülenmeyi sağlayıcı ortam oluşturma,
 2. Bunun yanında böyle bir ihtiyaç duymayanlara da gruplar arsı ya da eşleriyle birlikte çalışmalarına ortam sağlama,
 3. Bireysel çalışma olanağı yaratma, olarak tanımlanabilir (Jonassen ve Grabowski, 1993: 2271-274).


Kolb'un Öğrenme Stilleri


Kolb, geliştirdiği öğrenme yaşantıya dayalı öğrenme kuramına bağlı olarak dört öğrenme stili tanımlamıştır. Bu stiller karşılıklı iki boyuttan oluşmaktadır. Boyutların diyalektik özelliğinden dolayı iki stil birbirinin karşıtı olacak biçimde farklı öğrenme özellikleri içermektedir. 
 Somut Yaşantı
 Aktif Yaşantı
 Yansıtıcı Gözlem
 Soyut Kavramsallaştırma

  
Değiştiren
 1. Alışılmamış yollarla bilgi toplama,
 2. Kendisine özgü etkinlikler yapma,
 3. Açık uçlu soruları yanıtlama,
 4. Bireyselleştirilmiş öğrenme,
 5. Uygulamaları kurgulama,
 6. Belirsizliği belirgin hale getirme,
 7. Dinlemeye karşı açıklık,
 8. Değerlere ve duygulara karşı duyarlılık,
 olarak tanımlamak olasıdır (Jonassen,Grabowski, 1993:256-257).
Özümseyen
 1. Bilgiyi organize etme,
 2. Kavramsal modeller oluşturma,
 3. Fikir ve kuramları sınama,
 4. Yaşantıları desenleme,
 5. Nicel verileri çözümleme,
 olarak tanımlanabilir (Jonassen, Grabowski, 1993:256-257).

 Ayrıştıran 
 1. Düşünme ve uygulamada yeni yollar yaratma,
 2. Yeni fikirleri yaşantısına sokma,
 3. En iyi çözümü seçme,
 4. Hedefler belirleme,
 5. Karar verme,
 biçiminde tanımlanabilir (Jonassen, Grabowski, 1993:256-257).
Yerleştiren
 1. Yapılandırılmamış işleri yapma,
 2. Hedeflere bağlılık,
 3. Fırsat kollama ve arama,
 4. Başkalarını etkileme ve liderlik yapma,
 5. Kişisel olarak toplumla bütünleşme ve onlarla ilgili konularda ilgilenme,
 şeklinde tanımlanabilir (Jonassen, Grabowski, 1993:256-257).

Kaynak: http://www.donusumkonagi.net/makale.asp?id=3432&baslik=ogrenme_stilleri&i=coklu_zeka

Androgoji


 Kelime anlamı Yetişkin Eğitimidir. Temel ilkesi yetişkinlere bir şey öğretilemeyeceği, öğrenmelerinin hızlandırılabileceğidir. Mezuniyet öncesi, sonrası ve hayat boyu öğretim yetişkin eğitimi ilkelerine göre yapılandırılması gereken eğitimlerdir. 
Androgoji İlkeleri
·         Yetişkinlerin başarılı olması ve güdülenmesi için eğitimin amaç ve hedeflerini bilmelidir.
·         Öğrenme sürecine katılmalıdırlar.
·         Öğretim yetişkinin sosyal rollerini ve yeteneklerini geliştirici olmalıdır.
·         Öğrenme için olumlu ortam oluşturulmalı ve öğretim yöntem ve teknikleri kullanılmalıdır.
·         Öğrenme için yeterli zaman verilmelidir.
·         Geçmiş deneyimlerle yeni öğretiler arası bağ kurulmalıdır çünkü deneyimler önemlidir.
·         Konu ayrıştırılıp, basitten karmaşığa ilerlemelidir.
·         Yetişkinlere öğrendiklerinin farkına varma fırsatı verilip, bilgilerini uygulamaya dökmesi sağlanmalıdır.
·         Eğitim programları dinamik olmalı güncel olmalıdır, gündemi takip etmelidir.
·         Kişide görülebilecek olumsuzluklar; kaygı korku gibi akılda tutulup, bu olumsuzlukları önleyici önlemler alınmalıdır.
Yetişkin Eğitiminde Motivasyon
Kişiler bilinçlendirilip yaptıkları işin önemi kavratılmalı ve onların ilgi alanlarına göre düzenlenmelidir. Bu sayede motivasyonları arttırılabilir.
Androgoji ve Pedagojinin Farkı
Androgoji terimi, Yunanca andr(yetişkin) ve agogos (rehberlik) kelimelerinden türetilmiş ve “yetişkinlerin öğrenmelerine yol gösterme” anlamına gelmektedir. İlk defa Alman öğretmen Alexander Kapp tarafından kullanılmıştır. Amerikalı eğitmen Malcolm Knowles ise, yetişkinlerin öğrenme teorisini tanımlarken androgoji terimini pedagojiden ayrılacak biçimde yetişkinlerin öğrenme sistemlerini tanımlamak için kullanmıştır. Pedagoji ise yine Yunanca paid (çocuk) ve agogos (rehberlik) kelimelerinden türetilmiştir ve androgojinin aksine “çocuk eğitimine yol gösterme” anlamı taşır.
Öğrenci bakımından farklılıklar:
 • Pedagojide öğrenmenin bütün sorumluluğu öğretmene aittir ve öğrenci öğrenme işinde tamamıyla öğreten kişiye bağlıdır. Öğrenme sürecinin değerlendirmesi öğretmene bağlıdır. Androgojide ise öğrenci öğrenme işindeki değerlendirmeden, yargılamadan ve organize etmeden kendisi sorumludur.
 Öğrencinin tecrübesi bakımından farklılıklar:
 • Pedagojide öğrencinin tecrübesi azdır ve öğrenme işinde öğretmenin tecrübesi daha etkilidir. Androgojide ise öğrencinin belli bir tecrübesi vardır ve öğrenmede önemli bir yer tutar. Ayrıca yetişkin grupları arasında farklılıklar yaratır.
 Öğrenmeye hazır olma bakımından farklılıklar:
 • Pedagojide öğrenci kendisine öğretileni öğretmenin öğrettiği biçimde alırken, androgojide öğrenmeye hazır olma ve öğrenme biçimi daha farklıdır. Öğretmenin içeriği ve yöntemi öğrencilerin öğrenme gereksimlerine ve bireysel ilgilerine bağlıdır. Bu nedenle öğrenmenin olabileceği her an androgojide büyük önem taşır.
 Öğrenmeye uyum bakımında farklılıklar:
 • Pedagojide öğrenme belli bir mantık çerçevesinde hazırlamış konuların belli bir sırayla öğretilmesine dayanır. Öğretilenler kişisel ve toplumsal amaçlar bakımından hazırlanır. Androgojide ise yetişkin öğretim programından kişisel gereksinimlerine ve sorunlarına yanıt bulmayı bekler ve ayrıca öğrendiklerini hemen pratiğe dökmeyi ister.
 Öğrenmenin motivasyonu bakımından farklılıklar:
 • Pedagojide öğrencinin motivasyonu dış baskılar ve notlandırmanın getirdiği yarışma koşullarıyla belirlenir. Androgojide ise içsel bir motivasyondan bahsetmek mümkündür. Ayrıca özsaygı, yaşam kalitesini arttırma isteği, kendine güvende motivasyonu sağlar.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Uzaktan_eğitim_teorileri_ve_felsefesi

10 Mart 2011


Öğretim Tasarımı nedir?

Tasarım, eğitim içinde öğrenme-öğretme ortamlarının planlanması, organize edilmesi ve uygulanması faaliyetlerinde etkili olarak kullanılmaktadır. Bu faaliyetlerin adı eğitim içinde öğretim tasarımı olarak bilinmektedir.


Bir Süreç Olarak Öğretim Tasarımı: Öğretimin kalitesini garanti altına almak adına öğrenme ve öğretim kuramlarının işe koşulduğu sistematik bir gelişimdir. Öğrenme ihtiyaç ve hedeflerinin analiz edilmesi ve bunların karşılanması adına bir sistem geliştirilmesi sürecinin tamamıdır. Ayrıca, öğretim tasarımı öğretim etkinlik ve materyallerinin geliştirilmesi, denenmesi ve değerlendirilmesini de içerir.
Bir Bilim Dalı Olarak Öğretim Tasarımı: Öğretim tasarımı öğretim stratejileri hakkında geliştirilmiş kuram ve yapılmış araştırmalarla ilgilenen bilim dalıdır. Ayrıca, öğretim tasarımı bu stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanması ile de ilgilenir.
Öğretim Tasarım Kuramı:


1.Açık ve anlaşılır bilgi: Hedeflerin, gereksinim duyulan bilgilerin ve performans beklentisinin tanımları ve örnekleri.
2.Yeterli alıştırma: Öğrencilere öğrendikleri aktif ve yansıtıcı biçimde birleştirme fırsatı verilmesi.
3.Bilgilendirici geribildirim: Öğrencilere performansları hakkında açık öneriler vererek, daha etkili ilerlemelerine yardımcı olmak.
4.Güçlü içsel ve dışsal motivasyon: Etkinlikler dıştan ödüllendirilmeli ya da bireyle ilgili başarılara neden olacağı için içsel olarak motive etmelidir.

Öğretim tasarımında yer alan öğeler?

• Program kimin için geliştirilecek? (öğrenenin özellikleri)
• Öğrenenlere ne öğretmek istiyoruz? (hedefler)
• Konu ya da beceriler en iyi nasıl öğretilir? (öğrenme/öğretme yöntem ve etkinlikleri)
• Uygulama süreçleri ve kararları
• Ne öğrendiler/ne kadar öğrendiler? (değerlendirme süreci)
Öğretim tasarımının çerçevesini oluşturan bu beş öğe öğrenenin özellikleri, hedefler, yöntemler ve değerlendirmedir .

Öğretim tasarımı sürecinin altında yatan sayıltılar nelerdir?


Sayıltı 1: Öğretim tasarım süreci hem sistematik bir yaklaşımı hem de plan üzerindeki ayrıntılarla uğraşmayı gerektirir.
Sayıltı 2: Öğretim tasarım süreci belli bir ders geliştirme düzeyinde başlar.
Sayıltı 3: Öğretim tasarımı öğretim tasarımcıları ve planlamacılar tarafından geliştirilir.
Sayıltı 4: Planlama yapılırken, tüm öğrenenler için doyum sağlayıcı ortamların ve başarının sağlanması gerekir.
Sayıltı 5: Öğretim Tasarımı kapsamdan çok bireye odaklaşır.
Sayıltı 6: Öğretim Tasarımında en iyi olan tek yol yoktur.

Kaynak: http://gokcenaksay.blogspot.com/2010/04/ogretim-tasarmodev3.html 





6 Mart 2011

Öğretim Tasarımı

Öğretim Tasarımı ; " Öğrenmeyi sağlamak için öğretim materyallerinin ve öğretim sisteminin yönlendirilmesi olarak tanımlanabilir (Rowland, 1994). "

Bir süreç olarak öğretim tasarımı, “Belirli bir hedef kitlenin eğitim gereksinimlerinin saptanması ve bu gereksinimleri giderebilmek amacıyla işlevsel öğrenme sistemlerinin geliştirilmesidir.” Öğrenmeyi destekleyecek koşulları içeren etkili bir sistem ortaya koymaktır. 

Yaşam boyu devam eden genel eğitim süreci içinde farklı konum ve düzeylerdeki insanların öğrenme gereksinimlerini karşılamak üzere öğretim tasarımı yapıldığında, doğal olarak gereksinimlerin niteliği ve hedef kitlenin özelliklerinden kaynaklanan bazı farklılıklar olacaktır. Nitekim, son yıllarda, öğretim tasarımı çalışmalarını etkileyen değişkenlerin sayısı alabildiğine arttığı için, bunların bir yansıması olarak, tasarım sürecinde karmaşık uygulamaya başlanmıştır. Öğretim tasarımı çalışmalarında yararlanılan birçok model olmakla birlikte, bunların çoğu, öğretim tasarımının temel işlev ve aşamaları konusunda birleşmektedir. 









Öğretim tasarımı beş aşamadan oluşmaktadır. 

İlk Hafta:

* Kaynakları inceledikten sonra kendinize baz alacağınız hedef kitlenin ihtiyaçlarını analiz ediniz.
* İçerik analizi, ortam analizi, kısaca Analiz basamağını ilk hafta içerisinde bitirmiş olmalısınız.
* Bu hafta içinde değerlendirme yapmayı da unutmayınız.

İkinci Hafta: 

* Tasarımınıza başlamanız gerekmektedir. Hedef kitlenize sunacağınız ürünün onların dikkati çekecek tarzda olmasının önemini unutmayınız.
* Her yaptığınız yenilikte fikir almak ve eksiklerinizi görmek için değerlendirme yapmayı kullanmayı unutmayınız.

Üçüncü Hafta:

* Tasarımlanmakta olan eğitim programının bir parçası olarak uygulama planları, eğitimci kılavuzları, öğrenci kitapları ve görsel-işitsel ortamlar üretilmektedir. Geliştirmede üzerinde durulan asıl nokta eğitim sırasında kullanılacak her türlü materyallerin (donanım ve yazılım) üretimi olmaktadır.
* Geliştirme basamağında değerlendirme yapmayı unutmayınız.

Dördüncü Hafta: 

* Ürünün son halini oluştururken ürününüzün kullanılabilirliğini test etmek amacıyla hedef kitlenizde uygulama yapmalısınız.
* Uygulama basamağında değerlendirme yapmayı unutmayınız.

Beşinci Hafta:

* Son değerlendirme basamağı, geliştirilen öğrenme sistemini hedef kitle gözüyle inceleyip kullanma yada yaygınlaştırma konusunda karar vermeyi amaçlamaktadır.
 
Kaynak: http://bote0606b.blogcu.com/ogretim-tasarimi-olusturma/4710875
1980: Bilişsel Psikoloji Etkisinde Kalan Mikrobilgisayarların Kullanıldığı Öğrenme Ortamı




Mikrobilgisayar: Merkezi İşlem Birimi(CPU) ve bir mikroişlemcisi olan bilgisayardır. Ana bilgisayarlara göre daha küçüktür.
Mikrobilgisayar terimi, Isaac Asimov [1] tarafından The Dying Night isimli kısa öyküde kullanılsa da, minibilgisayarların ortaya çıkmasından sonra yaygınlaşmaya başlamıştır.
Eğitim Teknolojisini 1980'lerde etkileyen mikrobilgisayarlar, derslerde kullanılıyor ve kullanımı yaygınlaştırılıp, uygun materyaller hazırlanıyor. Küçük ve ucuz olmasından dolayı 1980ler de çok yaygın kullanılmıştır.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Mikrobilgisayar
 

28 Şubat 2011

WILLIAM GLASSER


(1925-....)

“If everyone could learn that what is right for me does not make it right for anyone else, the world would be a much happier place.”



Öğretme, hedefin saptanması ve bunun davranış biçiminde ifade edilmesiyle başlar. Öğrencinin öğrenme sürecine girebilmesi için gerekli olan ön koşul davranışlara sahip olması zorunludur. Giriş davranışları yeni öğrenmelerin başlangıç noktalarıdır. Bunları sağlamadan öğretme işine başlamak oldukça güç olduğu için öğretmenin öğrencide bunları önceden saptaması gerekir. Yöntem seçimi ve ortam düzenleme büyük ölçüde hedeflerle ilgidir. Değerlendirme işlemi son aşamadır ve hedefe ne kadar ulaşıldığını anlamak için kullanılır. Bu işlemin sonucunda öğrenmede eksiklikler kalmışsa tamamlanır, yanlışlıklar düzeltilir, öğrenciye başarısı hakkında bilgi verilir, öğrenmenin istenilen düzeyde olmamasının sebeplerinin hangi öğelerle ilişkili olduğu araştırılır. Eğer öğrenme istenilen düzeyde ise yeni hedeflere geçilir.
Glasser' e göre; öğrenme düzenleme, basitleştirme ve yapılaştırmayı gerektirir. Öğrenme işinin düzenlemesini en iyi sınıftaki öğretmen yapar. Bu açıdan öğretim işinin değerlendirilmesinde yalnız ürünün değil, öğrenmenin hangi koşullar altında oluştuğunun da dikkate alınması gerekir. Davranışçı ve bilimsel yaklaşımın bir sentezidir. Öğrenmeyi, öğrencinin ön öğrenmeleri, öğrenme-öğretme etkinlikleri ve değerlendirme süreçleri etkiler. Bunun için öğrenme ortamında hedefler, giriş davranışları, öğrenme-öğretme etkinlikleri ve değerlendirme basamakları bulunmalıdır.


Kaynak: Akpınar, B.(2010).Eğitim Programları ve Öğretim. Elazığ: DATA Yayınları 




 



İş Analizi

R.Miller


R. Miller; Bir işin yapılmasındaki tüm işlemlerin adım adım aşamalı olarak belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
İş veya görev analizleri mesleki eğitim programlarının tasarlanması ve geliştirilmesinde temel kaynak teşkil etmektedir.
İş analizi işi öğretebilecek temel unsurlara ayrıştırmaktır. Ferde öğretim yoluyla kazandırılabilecek temel davranışları gösterir.Belirlenen bu temel davranışların işin gereklerine uygun olması mesleki eğitimin etkinliğini son derece arttırmaktadır.
İş (görev) analizi;
İşin hakkıyla yapılması için gereken nitelikleri kapsayan dirik ölçütler takımı şeklinde tanımlanabilir. İş analizi bir işin istenen nitelikte yapılması için gereken ideal nitelikleri kapsar ve üç aşamada yapılır.
1. İşin ana bölümünün belirlenmesidir.
2. Ana bölüm kapsamını oluşturan işlerin belirlenmesidir.
3. İşin yapılmasındaki işlemlerin sıralanmasıdır.  
 
Kaynak: http://www.pegem.net/akademi/3-9453-A-Research-on-the-Technics-of-Job-Analysis.aspx 

1970 ve Sonrasında Öğretim Tasarımı

1960 ile 1970 arasında yöntem olarak görüldüğü ortaya çıkmaktadır.
Reiser’a göre, 1963’de yapılan tanımlamada, öğretim teknolojileri için “araç” vurgusu yerine kullanılan “tasarım ve öğrenme” vurgusu önemli bir kilometre taşıdır.
1970’lerde öğretim teknolojisi araç ve yöntem bileşenleri vurgulanarak
tanımlanmıştır.
1977’den 1990’a kadar, öğretim teknolojilerinin davranışçı ekol dışında çeşitli öğrenme kuramlarından ve bilgisayar teknolojilerinin gelişiminden etkilendiğini görüyoruz. Alandaki en popüler tanım ise 1994’de
yapılmıştır. Eğitimsel İletişim ve Teknoloji Derneği’nin (AECT) tanımına göre öğretim teknolojisi, süreç ve kaynakların, tasarım, geliştirme,
uygulama ve değerlendirilme aşamalarında öğrenme
için kullanılmasının teori ve pratiğidir.
1970
Akım: Terminolojide değişim.
Öğretim Tasarımı: Farklı öğretim tasarım modelleri.
Katkıda Bulunanlar: Dick & Carey, Eğitimsel İletişim ve Teknoloji Derneği.
Katkılar: Görsel-İşitsel öğretim terimi yerine, eğitim teknolojisi ve öğretim teknolojisi terimleri kullanıldı.
Bilgisayar Destekli Öğretim (CAI) sistemlerinin gelişimi sağlandı.
Ek Notlar: Bu sahada çalışan bireyler öğretici medya ve bilgisayar destekli öğretimin (CAI) eğitim uygulamalarında asgari etkisi olduğu hususunda hemfikirdiler. A.B.D. silahlı kuvvetleri öğretim tasarım modellerini benimsedi.
1980
Akım: Bilgisayarlar.
Öğretim Tasarımı: İşte ve endüstride öğretim
tasarım süreci. Kavramsal (bilişsel) psikoloji
ilkelerine ilgi (merak) .
Katkıda Bulunanlar: Clark, Schramm, Kozma.
Katkılar: Medya ile ilgili karşılaştırma çalışmaları yapıldı. Performans Teknolojisi hareketi gündeme geldi. İs performansı, is ürünlerinin öğretim tasarımı üzerine etkisi arttı.
Ek Notlar: Bilgisayarlara ilgi vardı; ancak, bilgisayarların öğretim üzerine etkisi asgariydi. Öğretmenler, eğitimde bilgisayarların kullanımının çok az ya da hiç faydası olmadığı görüşündeydiler.
1995
Akım: İnternet.
Öğretim Tasarımı: Performans teknolojisi hareketi, bilgi yönetimi, yapılandırmacı öğrenme kuramı (constructivism) ve hızlı prototiplendirmenin öğretim tasarımı üzerinde büyüketkisi vardır.
Katkıda Bulunanlar: Carr, Dean, Dick.
Katkılar: İnternet daha geniş bir alanda kullanıldı. Uzaktan (yaygın) eğitim popülerleşti.
Ek Notlar: Bilgisayarlara kolay erişim, düşük maliyetli öğretim sunma metodu, arttırılmış etkileşim ve bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler, bu yeni medyanın temel özellikleridir



27 Şubat 2011


Robert Mills Gagné




(1916-2002)

Amerikan eğitim psikoloğu



Conditions of Learning(Öğretim Koşulları/Durumları)(1965) kitabıyla bilinir. Bu kitap bilgiyi işleme modelinin, yetişkin bireylere çeşitli uyarıcılar sunulduğunda meydana gelen zihinsel olayları temel almıştır. Gagne, öğrenme durumları ile ilişki kuran ve tarif eden öğretim durumları diye adlandırdığı dokuz adımlık bir süreci ortaya çıkarmıştır. 



Öğretim Durumları

1. Dikkat çekme: Öğretimin hedefler doğrultusunda gerçekleşmesi için, öncelikle öğrencinin dikkatinin öğretilecek materyale çekilmesi gerekir. Öğretmen bu amaçla birçok görsel (resim, film, tablo, harita vb. ) ve sözel (fıkra, günlük yaşantıdan seçilecek bir örnek vb.) uyarıcıdan yararlanabilir.

2. Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar etme: Öğretime başlamadan önce öğrenciye ne öğreneceğini duyurmak, onun öğrenmeye hazırlanmasını sağlar ve seçici algısını yönlendirir. Dersin başında ne öğreneceğini ya da kendisinden ne beklendiğini bilen öğrenci, ders sırasında verilen uyarıcılardan hangilerinin önemli olduğunu daha kolay kavrar, öğretmenin sunduğu uyarıcılardan önemli olanlarını seçerek, kısa ve uzun süreli belleğine kodlar.

Öğrencileri hedeften haberdar etme, öğrencilerin merak duygularını uyandırarak güdülenmelerine ve dikkatlerini uyarıcı materyal üzerinde toplamalarına da yardımcı olabilir.

3. Ön bilgilerin hatırlatılması: Bilgiyi işleme kuramında görüldüğü gibi, kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun süreli belleğe anlamlı bir biçimde kodlana-bilmesi için ön bilgilerle ilişkilendirilmesi gerekir. Bu nedenle yeni bir bilgi sunulmadan önce, öğrencinin bu bilgiyle ilişkili ön bilgisinin hatırlatılması gerekir. Böylece öğrenci, yeni gelen bilgiyi uzun süreli belleğine anlamlı ve örgütlü bir biçimde kodlayabilir. Öğrenme daha hızlı ve kolay gerçekleşir.

4. Uyarıcı materyalin sunulması: Öğrenci yukarıda açıklanan işlemlerle öğrenmeye hazırlandıktan sonra, öğretilmek istenilen davranışlarla ilgili uyarıcılar öğretim ortamına sunulur. Sunuş sırasında çeşitli öğretim yöntem, teknik ve materyallerinden yararlanılabilir. Öğrenci sunulan uyarıcıları, seçerek, örgütleyerek, ön bilgileriyle karşılaştırarak, uzun süreli belleğine kodlamaya çalışır.

5. Öğrenciye yol gösterme: Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış davranışlar kazanmaması ve başarılı olmalarının sağlanması için onlara rehberlik edilmesi gerekir. Bu amaçla, öğrenciye neyi nereden çalışacağı, öğrenme sırasında nelere dikkat etmesi gerektiği, anlamlı kodlama yapabilmesi için yeni bilgilerin hangi ön öğrenmelerle birleştirileceği konularında ipuçları verilmelidir

6. Davranışı ortaya çıkarma: Her yeni davranış öğretildikten sonra, öğrencilerin bu davranışı ne derece kazandıklarının yoklanması gerekir. Davranışı ortaya çıkarma yazılı ve sözel sorularla gerçekleştirilebilir. Öğrencilerde kazandırılmak istenilen davranış gözlenmezse, öğretim ortamı zenginleştirilmeli, öğrenciye yeni ipuçları verilmelidir.

7. Dönüt - Düzeltme verme: Öğrenci gösterdiği davranışın doğruluğu hakkında bilgi almak ister. Öğrenci gösterdiği davranışın doğru olduğunu bilirse, davranışı pekişir ve öğrenmeye karşı güdüsü artar. Öğrencinin gösterdiği davranış yanlışsa, bir daha aynı hatayı tekrarlamaması ve yanlış öğrenmeye neden olunmaması için hatanın düzeltilmesi gerekir.

8.Performansı değerlendirme: Öğrencilerin konu ile ilgili bilgilerini değerlendirmek.   

9. Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferin sağlanması: Yeni öğrenilen bilgilerin kalıcı olması ve kolay hatırlanabilmesi için, bilgilerin uzun süreli bellekte iyi bir biçimde örgütlenmesi ve belli aralıklarla tekrar edilmesi gerekir.